Kendi
zamanlarından 4000 yıl daha genç, daha parlak ve daha canlı olan güneş odayı
aydınlatıyor, içlerini daha önce hiç olmadığı kadar güzel ısıtıyordu. Doğal
ışık, odanın karanlık bölmelerini de ortaya çıkartmıştı. Duvarda çizili olan
şekilleri daha fark edememişler, öncelikle nasıl gündüz olduğunu ve nasıl yer
üstünde olduklarını anlamaya çalışıyorlardı. Şaşkınlık havası bütün odayı
sarmıştı. Herkes birbirine bakıyor, açıklama yapılmasını istiyorlardı.
Diğerlerinden farklı olarak şaşırmış durumda olmayan bir tek Tayfun vardı.
Önünde,
yerde duran iki adet siyah çanta ile bir şeyler yapıyordu. Grup en başta
Tayfun’un neden bu çantaları getirdiğini anlamamışlardı. Bir şeylerin yanlış
gittiğini kemiklerine kadar hissedebiliyorlardı. Tayfun siyah çantadan bir
silah çıkarttığında şaşkınlık bir anda korkuya dönüştü.